21 Haziran 2012 Perşembe

Hayat Romantik Komedi Değil

Bridget Jones, Vıvian Ward, Carrie Bradshaw, Mary, Lucy Whitnnore… Bu isimler size de tanıdık geldi mi?
Ne de olsa, hepimiz Bridget’iz, hepimiz Carrie’yiz; bir dönem Mary olmuştuk, bir dönemse Lucy…
Ah şu romantik komediler! Bize neler ettiklerinin farkında değiller.
En sevdiğiniz filmleri düşünün. Aralarında romantik komedilerin ne kadar çok olduğuna belki kendiniz bile şaşıracaksınız. En çok izlediğimiz şeyler, en aptalca bulduklarımız olabiliyor kimi zaman. Romantik komediler, çoğu erkek için basit bir aklın eğlence biçimi olabilir ama bugün pek çok kadının, romantik komedi fanatiği olduğu da bir gerçek!
Modern peri masalları bizi olumsuz etkiliyor, yanlış yönlendiriyor. Evet, bu kısa yolculukta gülüyor, eğleniyor umutla doluyoruz. Fakat, peki, amma velakin 110 dakikanın ardından, eve gelip de haberleri açtığımızda ne görüyoruz?
Terör nedeniyle ölen askerler, borsanın yükselişi, kadına şiddet, memura yapılan minicik maaş zammı… Eee iyi de, bunlar erkek tipi aksiyon filmleri! Kapattık gitti…
Sonuçta, kadınlar romantizmi sever. Aksiyon seveni de, korku seveni de döner dolaşır romantik komediye bir şekilde bağlanır. İstediğiniz kadar inkâr edin, özümüzde var. Kadın olmanın detayı… En ufak bir şeye gözümüzün dolması, olur olmaz zamanda ince hareketler beklemek, istemiyor gibi yapmak ama hep umut etmek…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder