22 Eylül 2012 Cumartesi

Panik atak tedavisi nasıl olur?

Panik atak, aniden baslayan ve zaman zaman tekrarlayan, insanı dehset içinde bırakan yogun sıkıntı ya da korku nöbetleri olarak tanımlanır. Panik atak geciren bir insanın hayatı dramatik olarak degisir. Hasta kontolünü kaybettigi, ölmek üzere oldugu, ya da aklını kaçırmak uzere oldugunu hisseder.
Panik atak, aniden baslayan ve zaman zaman tekrarlayan, insanı dehset içinde bırakan yogun sıkıntı ya da korku nöbetleri olarak tanımlanır. Panik atak geçiren bir insanın hayatı dramatikolarak değisir. Hasta kontolünü kaybettigi, ölmek üzere oldugu, ya da aklını kaçırmak uzere oldugunu hisseder. Panik atak, vücutta hızlı ve karmaşık değisikliklere sebep olur. Panik atağın bazı organlar üzerindeki etkisi, kaza ya da zehirlenmenin yol açacagı sonuçtan bile daha kötü olabilir. Panik atak kesinlikle bir hastalıktır ve tedavisi şarttır. Ara ara gelisen bir durum olmasına ragmen tedavi edilmediginde ‘atak’ların sıklıgı artabilir ve beraberinde depresyon ya da genel endise halleri gibi baska psikiyatrik hastalıklara sebep olur. Hastalar, ataklar arasında gergin ve huzursuz olurlar ve her an yeni bir atak gelişebilir korkusuyla bir genel endişe durumu geliştirirler.Buna ‘beklenti anksiyetesi’ adı verilir. Hasta evden çıkamamaya, yalnız kalamamaya baslar ve hayatı felç olur.Panik atakların nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte genetik etkilesimin etkili olabilecegi düsünülür. Panik ataklar kadınlarda, erkeklere göre iki kat daha fazla görülür. Toplumda her 100kisiden 3-4’ü ya panik atak hastalıgı geçirmistir ya da halen bu hastalıgı yasamaktadir. Panik atak, psikiyatristlerin en sık gördügühastalık gruplarındandır. Depresyondan bile daha sık görülen panik atak ne yazık ki hastaları, tedavisi için en geç basvurdugu hastalıklardan birisidir.Panik atak semptomları genelde 25’inden önce baslar. Çocuklarda da görülebilir fakat ne yazık ki daha ileri bir yasa kadar teshis konulamaz.Hastalıgın tedavisinde, teshisin konulması çok önemli bir adımdır. Panik atak hastaları genelde hastanelerin acil servislerine gögüs ağrısı, nefes alamama gibi sikayetlerle gittikleri için, birçoktıbbi testlerden geçerler. Kalp, akciger ile ilgili ‘medikal’ bir hastalık olmadıgını anlayan hekimler hastayı taburcu eder ve hasta bir sonraki nöbete kadar tedavi aramaz. Fakat panik atak hastalarının hemen teşhis edilip doğru tedaviye yönlendirilmeleri gerekir. Bu nedenle hemdoktorları hem de hastaları psikiyatrik hastalıklar açısından eğitmek çok önemlidir. Hastanın ailesinin de hastayı anlayabilmesi ve tedavi sürecinde destek verebilmesi açısından bilgilendirilmeleri çok önemlidir.Panik bozukluğu, tedavisi mümkün bir hastalıktır.Bu ilaç tedavisi ya da psikoterapi olmak üzere iki büyük baslık altında toplanabilir. En iyi tedavi hem ilaç hem de terapinin beraber yapıldıgı bir tedavi sürecidir. Bunun yanında gevşeme egzersizlerinin de hastaya ögretilmesinde fayda vardır.Panik atakları sırasında ilaç kullanımının pek faydası olmaz. Doğru ilaç seçimi, uygun süre ve dozların kullanımı atakların tekrarlanmasını önler. Terapi yontemleri de ataklara sebep olan duyguları ve düsünceleri inceleyerek krizleri uzun vadede azaltır veya tamamen ortadan kaldırır.Hayatımızdaki stresin ve vücudumuzun bu strese karsı reaksiyonunun, eriskin hayat seklimizin, büyüdüğümüz çevrenin, genetik faktörlerin ve düsünme paternlerimizin hepsi, hayatta endise ve panik bozukluklarına ne kadar yakın olup olmadığımız konusunda belirleyici rolleri vardir.Bunlardan genetik faktörlerimizi ve cocuklugumuzdaki travmaları degistiremeyecegimize göre,eriskin hayattaki hayat seklimizi, düsünce paternimizi degistirerek, altına girdigimiz stresi azaltarak ve vücudumuzun direncini artırmaya çalısmalıyız. Bu asamada, hayatımızda bizi kısa ve uzun vadede strese sokan faktörleri belirlemeli ve bunları yine kısa ve uzun vadede tamamen degistiremesek de hafifletme yolları aramalıyız. Bunun yanında vücudumuzun strese olan reaksiyonunu azaltmak ve direncini arttırmak amacıyla günlük egzersiz, dengeli beslenme veuyku çok önemlidir. Kisi, günlük rahatlama egzersizleri, nefes alıp verme egzersizleri, yoga ve benzeri birçok fiziksel rahatlama sekillerinden kendisine en uygun olanı deneyerek seçebilir.Düsünce paternlerimizi ögrenmek ve gerektiginde degistirmek, olgunlastırmak da anksiyeteye olan yatkınlığımızı azaltmadaki en önemli faktörlerden biridir. Düşünce şeklimizi belirleyen birçok faktör vardır ki degistirmek hemen ve kolay olmaz.. Nitekim aldıgımız eğitim, çocuklugumuzda büyüdüğümüz çevre ve hatta miras edindiğimiz genetik bunda çok etkilirdir. Psikoterapi,kendimizi daha iyi tanımamıza, düşünce şekillerimizin daha farkında olmamıza ve bizi anksiyete ve panik atak hastalıklarına yol açan ikilemlere ve düşünme şekillerine ulaşmamıza yardımcı olur. H2

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder