22 Eylül 2012 Cumartesi

İnsanın kendisini en iyi hissettiği sıcaklık

Çok soğuk ve çok sıcaklarda, ısı değişiminin fazla olduğu ortamlarda, fizyolojik fonksiyonlarında ciddi değişiklikler olduğu için verimlilik azalıp, konsantrasyon düşüyor.
Yaz aylarına fizyolojik dengeleme mekanizmalarıyla, terleme yoluyla ısı vücuttan uzaklaştırılıp 36,5 derece civarındaki vücut sıcaklığı sabit tutulmaya çalışılıyor. Acıbadem Kocaeli Hastanesi Başhekimi, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Mustafa İdiz, normal oda ısısı dediğimiz 20 derecenin, sağlık için en uygun koşul olduğunu belirterek, “Isı değişikliklerinin çok fazla olmadığı bahar ayları insanların daha verimli çalıştığı aylardır" dedi. Op. Dr. Mustafa İdiz, sıcaklarla ve yaptığı etkilerle ilgili merak edilenleri anlattı. Sıcak çarpması Bu rahatsızlıklar sıcak havalarda insanların şuurunda bulanmaya kadar gidebiliyor. İş yapma isteklerinde azalma, halsizlik hissediliyor. Aşırı sıvı kaybıyla birlikte birtakım minerallerin de eksilmesiyle ileri derecede güçsüzlüğe varan hatta hastayı komaya sokan tablolarla karşılaşabiliyoruz. Sıcak çarpmasını önlemek için ne yapmak gerekiyor? Klimatize edilmiş ortamlarda bulunmak ve doğrudan güneş ışığından uzak durmak gerekiyor. Sıcaklığı ve nemi kontrol altında olan ortamlarda olmak gerekiyor. Eğer güneşe çıkmak zorundaysanız şapka, gözlük ya da şemsiye kullanılmalı.Kişi risk grubunda bir hastaysa güneşin dik geldiği saatlerde dışarı çıkılmamalı.Terleme ile birlikte sıvı da kaybedildiği için yaz aylarında normal aldıklarından daha fazla sıvı almaya, su içmeye özen göstermeleri gerekiyor. Eğer çevremizde birisi sıcak çarpmasına uğradıysa hemen hastayı bulunduğu ortamdan alıp daha serin bir yere götürmek, şuurunda bir bozulma yoksa serin içecekler vermek lazım. Risk grubundaysa bir an önce sağlık kurumuna ulaştırılmalı. Sıcak hava, yüksek tansiyon ya kalp rahatsızlıkları gibi kimi hastalıkları nasıl tetikliyor? Terlemeyle sıvı kaybettiğiniz zaman beraberinde aynı oranda sodyum kaybetmiyorsunuz. Sodyum yüksekliğiyle beraber tansiyonunuz daha kontrolsüz hale geliyor, tansiyonunuz daha yüksek seyirlere çıkıyor. İlaçların etkinliği düşebiliyor. Tansiyonu yükselen bir hastanın kalp rahatsızlığı varsa, bu durum kalbin iş gücünü artıracaktır. Su kaybetmiş bir hastada damar içindeki kan miktarı azaldığı için kalp rahatsızlığı artar. Nisbi nemdeki artışlar, solunum rahatsızlığı olan hastalar için ciddi risk oluşturur. Yaşlı hastalar özellikle vücutlarındaki su rezervi düştüğü için riskli gruptadır. Elektrolit dengelerini oluşturmaları daha güçtür. İlaç kullanımında yeni bir düzenlemeye gitmek gerekir mi? Tansiyon, kalp,böbrek hastalarının doktorlarıyla temasa geçerek ilaçlarının dozlarının düzenlemesi gerekebilir, yeni bir ilaç düzenlemesi yapılabilir. Bunu mutlaka doktorlarına danışmaları gerekir. Bir de insanlar yaz aylarında rehavete kapılıp ilaçlarını düzenli almıyor. Oysa ilaçların düzenli kullanılması gerekiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder