27 Ağustos 2012 Pazartesi

Ramazan sonrasına dikkat!

Açlığa alışan midenin rahatlayabilmesi için bayramda ve bayramdan sonraki günlerde mutlaka bunlara dikkat edin!
Başkent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Efsun Karabudak, ramazan süresince açlığa alışan midenin rahatlayabilmesi için bayramda ve bayramdan sonraki günlerde mutlaka sabah kahvaltısı yapılması gerektiğini söyledi.Eftun Karabudak, ANKA’ya yaptığı açıklamada, ramazanda açlığa alışan ve beslenme alışkanlığı değişen metabolizmanın bayramın başlamasıyla birlikte normal beslenme düzenine adapte olmaya çalıştığını kaydetti. “Besin ve sıvı alımının sınırlandığı dönemden hemen sonra kişiler besin ve sıvı alımında özgürlük dönemine girerler. Ancak bu yeni beslenme düzenine alışmakta güçlükler ve sorunlar olabilmektedir” diyen Karabudak, bayram ziyaretleri nedeniyle aşırı, dengesiz beslenildiğini ve ziyaretler sırasında ikram edilen şekerleme ve tatlıların, çay, kahve, şekerli-gazlı ve gazsız içeceklerin tüketiminin arttığını ifade etti. Karabudak, ikram edilen tatlıların çoğunluğunun hamur tatlıları olduğunu ve bu tür tatlıların besleyici değerlerinin düşük, enerji değerlerinin ise yüksek olması nedeniyle bayram süresince çok fazla tüketilmelerinin hem mideye yük hem de çok fazla enerji alımına, bunun da vücut ağırlığında artışa neden olacağını kaydetti. hamur tatlıları yerine sütlü ve meyveli tatlıların veya meyvenin, gazlı ve gazsız şekerli içecekler yerine ayran, kefir, taze ve hazır meyve suları ikram etmenin ve tüketmenin daha doğru olacağını anlattı. Karabudak, bayram sonrasında bazı sağlık sorunları yaşanabileceğini belirterek, kalp, damar hastalıkları, kolesterol yüksekliği, tansiyon yüksekliği, şeker hastalığı, alerji, böbrek hastalığı, mide bağırsak hastalığı olanların fazla ve dengesiz beslenmeden daha fazla etkileneceklerini bildirdi.“RAMAZANDAN SONRA GECE YEMEK YEME ALIŞKANLIĞI BIRAKILMALI”Şöyle devam etti:;“sağlıklı beslenmek için önemli olan öğün sayısını üç ana ve en az iki ara öğün olmak üzere en az 5 e çıkarmak ve her öğünde mideyi çok fazla besinle doldurmamak gerekir. Bayramda ve bayramdan sonrası günlerde mutlaka sabah kahvaltısı yapılmalı ve kahvaltıda salam, sosis gibi besinler yerine daha sağlıklı olan peynir, zeytin, bal, yumurta, kepekli ekmek, domates biber, süt, açık veya bitkisel çay gibi besinler tercih edilmelidir. Saat 10.00 gibi de kuşlukta meyvelerden oluşan ara öğün tüketilmelidir. Çok ağır olmayan bir öğle yemeği, ikindi vakti hafif bir kahvaltı, ağır olmayan bir akşam yemeği, bayramda sağlıklı bir beslenme biçimi olacaktır. Ana öğünlerde ağır, yağlı ve tuzlu yemekler ile kızartmalardan kaçınılmalıdır. Bunların yerine sebze yemekler, haşlama, ızgara gibi daha sağlıklı besinler tüketilmelidir. Yoğurt, sebze yemekleri ve meyve yemek, bağırsakların daha düzenli çalışmasını sağlayacaktır. Öğünlerde meyve ve yoğurt gibi besinler sağlığımıza en uygun besinlerdir. Kabızlığa karşı posalı besinleri (kepekli ürünler, kuru baklagiller, taze sebze ve meyveler) tüketmek gerekmektedir.Ramazan süresince aç kalmanın yanı sıra yeterince sıvı tüketmemek sağlık açısından sorunlara neden olabilmektedir. Her gün mutlaka 1.5-2 litre sıvı almaya özen gösterilmelidir. Bu sıvı özellikle su olarak tercih edilmelidir. Su tüketme alışkanlığı olmayan kişiler bu ihtiyaçlarını diğer içeceklerle sağlayabilirler. Ancak açık çay tercih edilmeli, çay veya kahve tüketimi, yemekten en az yarım saat önce veya sonra içilmesi anemi (kansızlık) gelişimini engelleyecektir.Ramazan ayı boyunca vücut ağırlığında azalma olan sağlıklı bireyler bu ağırlıklarını koruyabilmek için yukarıda bahsettiğimiz beslenme alışkanlıklarını sürdürmelidir. Vücut ağırlığında artış olan bireyler ise mutlaka bir uzman yardımı almalıdırlar. Ayrıca ramazan boyunca kazanılan gece yemek yeme alışkanlığı da terk edilmelidir.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder